Uyuyan Milletler Ya Ölür Ya da Köle Olarak Uyanır

Seçimlerin üstünden yaklaşık 1,5 ay geçti. Bu kısa sürede neler yaşandı kısaca göz atalım
29 asker ve polisimiz şehit oldu
Diyarbakır Baro başkanı Tahir Elçi kameralar önünde açıklama yaparken öldürüldü.
Hava sahamızı ihlal ettiği gerekçesiyle Rusya uçağını düşürdük. Savaşın eşiğindeyiz
Güney doğuda OHAL ilan edilmeyen bölge kalmadı. Her yerde hendekler kazılı. 1990larda bile olmayan sokağa çıkma yasakları uygulanmaya başlandı
Gecenin bir yarısı Barzani’nin peşmergelerini eğitmek için Musul’a girdik.
Ekonomiyi söylemeye gerek duymuyorum. 2015 yılının son çeyreğinde büyüme oranı  % 4 Dolar 2,96 TL , Euro 3,25 TL
Kısaca  ülkede her şey felaket.. İç politikada terör, güvensizlik, huzursuzluk hakim… Her sabah insanlar ‘’bugün kaç şehit vereceğiz’’ korkusuyla uyanıyor. Dış politika desen elle tutulur hiçbir yanı yok. Birkaç Arap devleti dışında saygı duyan ülke kalmadı. Suriye politikası dibi olmayan bir kuyuya dönüştü.  Gelecekte ne olacağı belli değil… Yıllar sonra ilk kez insanlar ‘’savaşa mı giriyoruz’’ diye sormaya başladı. Ekonomiden bahsetmeye bile gerek yok. Türk lirasının zerre kadar değeri kalmadı. Esnaf, işçi memur kan ağlıyor.
Sizce bu yaşadıklarımız normal mi? Özellikle iktidarın ‘’Biz çok büyük devletiz’’ masalıyla afyonlanmış olanlara soruyorum. Dünyadaki büyük devletlerin durumu böyle mi? Siz ABD de her gün bomba patladığını mı sanıyorsunuz? Ya da Fransa’da her gün ‘’dış mihraklar, faiz lobisi” gibi saçma sapan düşmanlar mı yaratılıyor ? Hangi büyük devletin vatandaşları her gün birbirine hain suçlamasında bulunuyor? Hangi büyük devlette devleti yönetenler her gün seviyesizce kavga ediyor?
Oysa AKP 1 Kasım’da iktidara gelirken ne vaad etmişti? Biz gelmezsek şehitler bitmez,. Beyaz toroslar  gezer dediler. Biz gelmezsek ekonomi batar maaşlarınızı bile alamazsınız dediler. Açlıkla ölümle korkutarak oy aldılar ve iktidara geldiler. Sonuç ? Kocaman bir sıfır… 1 Kasım öncesine göre değişen bir şey yok hatta daha kötü durumdayız dış politikada da savaşın eşiğine geldik.
Aslında bu duruma şaşırmamak gerek… 1 Kasım öncesinde de iktidarda AKP yok muydu? Başbakan Davutoğlu değil miydi? Ülkenin askeri, polisi emrinde değil miydi? 1 Kasım’dan sonra bu saydıklarımın hangisi değişti? Yine AKP iktidar… Yine Davutoğlu Başbakan… Yine devletin polisi, askeri emrinde… O halde sormak istiyorum 1 Kasım’da bu iktidardan ne beklediniz de oy verdiniz? 13 yıldır iktidarda olduğu halde asgari ücreti arttırmayan, terörü çözemeyen bir iktidara hangi akla hizmet 13 yıldır çözemediği sorunları çözmesi için yetki verdiniz?
13 yıl bir iktidar için uzun bir süre… Hem de tek başına iktidar için ele geçmeyecek bir fırsat… Eğer doğru değerlendirilirse ülkenin bir çok sorununun çözülmesi için yeterli  ama gelinen noktada 13 sene öncesine göre her şey daha kötü. Ülkede huzur yok, güvenlik yok, insanların cebinde para yok, toplumda aşırı bir kutuplaşma hakim, siyasette seviye yerlerde geziyor.
Türk milleti bunları hak etmiyor… Cumhuriyet’in ilanından beri sürekli gelişmek için çaba gösteren, dünyada ilk ve tek laik Müslüman ülke olmayı başaran bir millet bu Arap zihniyetiyle geri kalmışlığa mahkum bırakılmayı hak etmiyor. Her gün kan, göz yaşıyla uyanmayı hak etmiyor.  Açlık sınırının altında yaşamayı hak etmiyor. Etnik ve mezhep kavgalarıyla bölünmeyi hak etmiyor. Türk çocuğu yatağa aç girmeyi hak etmiyor. Atatürk’ün zeki dediği Türk milleti bu kadar aptal yerine konmayı hak etmiyor..
Türk milleti insanca yaşamayı hak ediyor. Binlerce yıllık geçmişine layık bir şekilde başı dik dolaşpmayı hak ediyor.  Atatürk’ün hedef olarak gösterdiği muasır medeniyetlerin üstüne çıkmayı hak ediyor. Bilimde, teknolojide dünya ile yarışmayı hak ediyor. 1000 yıldır kardeşçe yaşadığı Anadolu’da barış ve huzur içinde yaşamayı hak ediyor. Açlık derdi çekmeden yaşamayı hak ediyor. Atatürk’ün Cumhuriyet’i emanet ettiği Türk gençliği çalışmayı hak ediyor.
Bu saydıklarımın AKP ile gerçekleşmesi mümkün değil. Çünkü saydıklarımın hepsi Kemalizmin idealleri… Cumhuriyet’e bağlılık,akıl, bilim yolundan şaşmamak, yüzünü batıya dönmek, mezhep kavgasına karşı laikliği savunmak, halkçılık, kültürel milliyetçilik, çağdaşlaşma… Bunlar Atatürk’ün Türk milletine miras bıraktığı ilkeler. .. 13 yıldır Atatürk’ün bu ilkelerini yok etmeye çalışan, Türkiye’nin yüzünü çağdaş dünyadan çevirip Ortadoğu’ya döndüren, çağdaşlığa, laikliğe karşı şeriat rejimini savunan bir iktidarla anca yukarda saydıklarımın tam tersi gerçekleşir ve milletçe her gün geriye gidişi yaşıyoruz.
Bu gidişata son vermek yine bizim elimizde… Lütfen iş işten geçmeden uyanalım… Bu gaflet uykusundan uyanamazsak yakın gelecekte çok daha kötü günler bizi bekliyor. Kendimizi, çocuklarımızı, hatta torunlarımızı düşünüyorsak, gelecek kuşakların daha güzel bir Türkiye’de yaşamasını istiyorsak hayaller dünyasından sıyrılıp gerçeklere dönmek zorundayız. Çevrenize bakın.. sokaktaki insanların yüzlerine bakın.. Yüzü gülen tek bir kişi kalmadı. Artık uyanma vakti.. Yoksa Atatürk’ün dediği gibi ya öleceğiz ya da köle olarak uyanacağız..
TIBBIYELİ HİKMET