Siyaset

Derbide Sahaya Giren Kilisli Taraftar: ‘’ Kilis'te evlatlar ölüyor''

BU YAZIYA PUAN VER

2
Geçen Pazar günü oynanan Galatasaray – Beşiktaş derbisinde sahaya giren taraftar maça damgasını vurdu. Maçın 76. Dakikasında tribünlerden sahaya atlayan taraftar orta sahaya doğru koştu ve bu sırada Beşiktaş’ın golü geldi. Maç Beşiktaş’ın 1-0 galibiyetiyle sonuçlandı.
Maç sonrası yapılan tartışmalarda sahaya giren taraftarın kim olduğu ya da neden sahaya girdiği değil Beşiktaş’ın attığı golün nizami olup olmadığı tartışıldı. Oysa taraftarın göğsünde bir şey yazıyordu. Hiçbir yandaş TV kanalı ve spor kanalları adamın göğsünde ne yazdığını göstermedi daha doğrusu göstermeye cesaret edemedi. Çünkü taraftarın göğsünde şu cümle yazılıydı:  ‘’Kilis sahipsiz değildir. Kilis için yastayız’’
Günlerdir sahaya giren taraftarın neden sahaya girdiği ve göğsündeki yazı görmezden gelindi. Olay Beşiktaş’ın golü iptal edilmeli mi edilmemeli mi tartışmasına kasten hapsedildi. Ancak sonunda derbiye damgasını vuran o kişi konuştu.
İsmi Ahmet Köse Canarslan… Koyu bir Galatasaray taraftarı ve Kilisli…  36 yaşında 3 çocuk babası. Derbide sahaya neden girdiğini, o an yaşadığı duyguları şu şekilde anlattı
Ben bunu gündeme oturmak için değil, sadece gündemde olmayan bir şeyin sesini duyurmak için yaptım. Çok koyu bir Galatasaray taraftarıyım. Kendi passolig kartımla gittim. Galatasaray’dan da özür diliyorum. Çünkü benim Kilis’im zor durumda. Yıllarca ben ‘Galatasaray’ diye bağırdım. Bir kere de cim bom benim adımı duysun dedim. Kilis’te evlatlar ölüyor, analar ölüyor. Bunu duyan biz ve bizim gibiler, sadece bizler oluyoruz”
Havuz gazetelerinin ve medyasının ısrarla görmezden geldiği eylemin gerçek yüzü çok farklıydı. Olay bir spor eylemi ya da siyasi bir protesto değil IŞİD’in her gün bombaladığı Kilis’in evladı olan bir vatandaşın feryadıydı. Günlerdir hükümet yetkililerinin ‘’yer çekiminden dolayı düştü’’ ‘’yanlışlıkla düştü’’ ‘’abdest alarak sokağa çıkın’’ gibi insan aklıyla dalga geçen açıklamalarına karşılık bir feryattı. Çaresizliğin sesiydi. Kendisinin de ifade ettiği gibi evlatlar ölüyor, analar ölüyor ama kimse duymuyordu. Duyurmuyorlardı. Hal böyle olunca o da Kilis’in sesini duyurmak için böyle bir yolu seçti. Ancak üç maymunu oynayan basın ve medya yine gerçeği görmezden geldi.
Ahmet Köse Canarslan’ın açıklamaları bu kadar değil… Bakın Kilis’in sesini duyurmak için sahaya giren taraftar neler anlatıyor. Her cümlesini dikkatle okuyunuz
“Tam maç 75’inci dakikaya geldiğinde kendimi tutamadım. O gün Taksim Meydanında Galatasaray Lisesinin önünde Kilis Derneğinin gösterisindeydim. Gösteri yaptık ama medyada yine duyulmadı. Ben de maça gittim. Planlı programlı değildim. Maçta kafamı dağıtamadım. Sağa sola baktım hiç bir şey yapamadım. En son dedim ki; ne yapacağım Allah’ım sen bana yardım et belki böyle duyulurum’ dedim ve içeri girdim. Ama planlı programlı bir şey yapmamıştım. Sadece tek yaptığım ülkeme milletime Kilis’in ve Kilislinin zor durumda olduğunu göstermekti” 
Maçın olduğu gün gündüz Taksim’de de eylem yapmış ancak orada da kimse sesini duymamış. Akşam ise son çare olarak ‘’Belki bir umut sesimi duyururum’’ diyerek sahaya girmiş. Dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu cümleleri kuran kişi Papua Yeni Gineli falan değil… Ya da Kuzey kutbunda fokların öldürülmesini protesto etmiyor. Bizim vatandaşımız, bizim kardeşimiz ve Türkiye Cumhuriyeti toprakları içinde olan Kilis’in her gün bombalandığını bize duyurmak istiyor. Düşünün… Vatan toprağımız bombalanıyor ve içimizden bir vatandaş bize ‘’Eyl milletim vatan toprağın Kilis bombalanıyor sesimi duy’’ demek için sahaya giriyor. Bu nasıl bir gaflet… Bu nasıl bir vurdumduymazlık…
Gerçekleştirdiği eylem Beşiktaş’ın golüne kurban gitse de Kilisli eylemci özür dilemeyi de ihmal etmiyor. Bizim ondan özür dilememiz lazımken o bizden özür diliyor
“Benim yaptığım eylem güzel bir eylem değil, özür diliyorum. Galatasaray’ın kulübünden, başkanından, seyircisine herkesten özür diliyorum. Ben de koyu bir Galatasaraylıyım. Güzel bir şey değil ama memleketim zordaydı. Psikolojim yerinde değildi. Beni affetsinler ben öyle bir insan değilim. Ben kesinlikle ve kesinlikle maganda, holigan bir insan değilim. Ben 36 yaşımda 3 çocuk babasıyım. Ailemi çok seviyorum. Sadece güzel memleketime üzülüyorum” 
Özür dilenecek hiçbir şey yapmadığı halde özür dilemek zorunda kalıyor. Çünkü eyleminin boşa gittiğini görüyor. Medyanın göğsünde yazan ve tamamen insani duyguları ifade eden yazıyı bile gösterecek cesareti olmadığını anlıyor ve kendisinin holigan olmadığını söylemek zorunda kalıyor. Başka ne yapsın? Eğer gerçekleştirdiği eylem arzu ettiği tepkiyi yaratsaydı böyle konuşur muydu? Halkın, devletin arkasında olduğunu bilseydi böyle bir eylem yapar mıydı?
Kilisli eylemci sesini duyurduğu anlarda Kilis halkı IŞİD korkusuyla yaşıyordu ve hala aynı korkuyu yaşıyorlar ve başta hükümet olmak üzere bizler susmaya devam ediyoruz. Soruyorum. Bir Kilislinin bir Suriyeli ya da Gazzeli kadar değeri yok mu?
TIBBIYELİ HİKMET

Bir Cevap Yazın

Pin It on Pinterest