Siyaset

Başkanlığı Savunan Toplum Mühendislerine DİKKAT !

BU YAZIYA PUAN VER


Tv lerde isminin önünde hukukçu, akademisyen sıfatı olanların akp nin tek adamlık sistemini savunduğunu gördükçe hem insanlık hm bilim adına utanıyorum.
Dün bu tiplerden biri de CNN Türkteydi. Başkanlığı öyle bir savundu ki izlerken pes dedim. Cumhurbaşkanı bile kendi sistemini bu kadar güzel savunamazdı.
Dünyanın her ülkesinde devlet başkanı yargı üyelerini atarmış. Krallar da yargı üyelerini seçiyormuş. Cumhurbaşkanının seçtiği yargı mensubunun tarafsız olmayacağı nerden belliymiş.
”Krallar da yargı üyelerini seçiyor” dediği an işte başkanlık anca bu kadar net anlatılabilir dedim.
Adam dürüst konuştu. Krallar da yargı üyelerini atıyor. Bizim seçilmiş sultanımızın gavurların krallarından neyi eksik o da yargıyı istediği gibi şekillendirsin değil mi?
Bu müthiş örnekten sonra bugüne kadar başkanlığı en güzel savunan bu adamı daha çok merak ettim. İçimden bir ses ”Bu adamda ne cevherler var kanalı değiştirme mutlaka izle” dedi.
İyi ki de izlemişim. Adamda müthiş bir cevher var. Eğer Cumhurbaşkanı dün gece CNN Türk’ü izlemişse bu şahsı hiç vakit kaybetmeden danışmanı, yardımcısı falan yapsın. Hatta Başbakan yapsın. Binali Yıldırım ın bu kadar güzel savunduğunu görmedim. Bence bu savunmadan sonra güzel bir makamı hak ediyor.
Neyse devam edelim… Kralların da yargı üyelerini seçtiğini söyledikten sonra Hitler’in, Mussolini’nin parlamenter sistemden çıktığını söyledi.
Kısacası, Almanya’da parlamento vardı. Hitler de Almanya’dan çıktıysa o zaman parlamenter sistem diktatörlüğe müsait bir rejimdir gibi bir mantık kurdu. Bunu söylerken Almanya’nın hiçbir zaman parlamenter sistemle yönetilmediğini biliyor muydu bilmiyorum ama ses tonu çok inandığını gösteriyordu
İkinci tez : ”Diktatörler hep parlamenter rejimden çıkar”
Eee hani Krallar da yargıyı seçebiliyordu. Hangi ara demokrasiye geçtin? Bu ne hız diyecektim ama sabrettim. Çünkü daha bomba şeyler söyleyeceği çok belliydi
Tahminimde yanılmadım. Bu müthiş tezlerden sonra ”Alpaslan Türkeş yaşasaydı o da Başkanlığı savunurdu” diyerek gecenin bombasını patlattı.
Şimdi hepinizin ”hadi lan ordan” dedinizi duyar gibiyim. Ben de ilk duyduğumda istem dışı ”hadi lan ordan” dedim. Biraz da küfrettim
Ancak sonra bu kişiye kızmamak gerektiğini düşündüm. Böylelerine kızmayalım. Neden kızmayalım biliyor musunuz? Çünkü bunların görevi bu !.. Kendilerine ne görev verilirse onu yapıyorlar.
Başkanlığı savunacaksın diyorlar savunuyor. Nasıl savunduğu, mantıklı, doğru olup olmadığı hiç önemli değil. Yeter ki savunsun. Millet nasılsa inanır diyerek saçmalamakta sınır tanımıyorlar.
Önce Krallardan örnek vererek bilinçaltındaki düşünceyi dışarı vurup sonra parlamenter sistemle yönetilmeyen Almanya’dan Hitler örneğini vermek arasındaki tutarsızlığı millet anlamaz diyerek saçmaladıkça saçmalayabiliyorlar. Hele merhum Türkeş’in Başkanlık hakkındaki düşünceleri ortadayken Türkeş yaşasaydı başkanlığı savunurdu diyebilmek için bir insanın vicdanla, insafla hiç ilişkisinin olmaması lazım.
Bakın bu şahıs sokaktaki sıradan bir kişi değildi. Bir hukukçuydu. Yani Üniversitede 4 yıl boyunca hukuk okumuş, kanunları herkesten iyi bilen biriydi. Her gün yandaş kanallarda buna benzer kişiler çıkıp saatlerce başkanlığı savunuyor.
Amaç halkı, bu tip dışardan bakılınca aydına benzeyen ama aklı vicdanı karanlık insanlarla uyutmak. Bunu yaparken de özellikle ilmini güce satmış hukukçuları seçiyorlar ki millet ”Koskoca hukukçu bile başkanlğı savunuyor” diyip evet oyu versin.
Bu kirli algı operasyonuna karşı hepimiz dikkatli olmalıyız. İmkanlarımız onlar kadar geniş değil biliyorum ama sesimizi duyurabildiğimiz her yerde konuşacağız, anlatacağız, mücadele edeceğiz.
Eğer bugün ‘amaaaan vatanı ben mi kurtaracağım” derseniz yarın özgürce yaşayabileceğiniz bir vatanınız bile olmayacak.
TIBBIYELİ HİKMET

Bir Cevap Yazın

Pin It on Pinterest