Siyaset

Referandumdan Evet Çıkmasının Sonuçları Ne Olacak?

BU YAZIYA PUAN VER


Dün Türkiye’nin kaderini etkileyecek referandumdan çıkan sonuç, Türk milletinin diktatörlüğe boyun eğmeyeceğinin ispatıdır.
Tüm devlet imkânlarının evet için kullanılmasına, baskıya, korkuya, tehditlere, hayırcıları terörist ilan etmelerine rağmen  % 51 Evet çıkıyorsa bu sonuç Evetin değil Hayırın zaferidir.
Türk milletinin % 49’u OHAL döneminde yapılan bir referandumda, devletin en tepesindeki kişi tarafından terörist ilan edilmesine rağmen Hayır diyorsa kimse umutsuzluğa kapılmasın. Bu sonuçtan diktatörlük falan çıkmaz.
Anayasalar, toplumsal uzlaşma sözleşmeleridir. % 51 ile kabul edilen bir anayasanın pratikte uzun ömürlü olamayacağı açık bir gerçektir. Üstelik bu % 51’in cebren ve hileyle kazanıldığı göz önünde bulundurulursa böyle şaibeli bir sonucun devlete ve millete hayır getirmeyeceği çok açıktır.
Peki, bu sonuçtan sonra neler yaşayacağız?
Öncelikle bu şaibeli sonuç, toplumda huzursuzluğu daha çok arttıracaktır. Çünkü toplum vicdanı yaralanmıştır. Teorik olarak referandumdan Evet çıkmış olsa da toplum vicdanında yıllar sonra bile bu seçim şaibeli olarak kalacaktır. Halkın vicdanındaki bu yaranın tedavi edilmesi için bir an önce seçimde yapılan açık hukuksuzluğa son verilmelidir.
Eğer seçimlerdeki şaibe ortadan kaldırılmazsa yakın gelecekte daha büyük huzursuzluklar ve kaoslar bizi bekliyor demektir. Daha 9 ay önce bu ülkede bir darbe girişimi yaşanmışken, milleti kutuplaştıracak bir referandum yapmak en baştan yanlış olduğu halde bir de şaibeli bir sonuçla milli irade gasp edilmeye çalışılırsa sonuç herkes için hüsran olur.
Toplumda yaşanacak olan derin yarılma, en başta ülke ekonomisini olumsuz yönde etkileyecektir. En başta yabancı yatırımlar bitme noktasına gelecektir. Turizmdeki çöküş, bu sonuçla beraber daha da dibe vuracaktır.
Kendilerinden başka kimsenin inanmadığı bir seçim sonucu, Türkiye’nin son yıllarda zedelenmiş itibarını daha da zedeleyecektir. Dünyada Türkiye “şaibeli bir sonuçla demokrasiden tek adamlığa geçen ülke” olarak anılacaktır. 94 yıl önce yüzünü batıya, çağdaşlığa, demokrasiye dönen Türkiye, bu sonuçla beraber yüzünü saltanata, geri kalmışlığa, Ortadoğu karanlığına dönmüş sayılacaktır ve ona göre muamele görecektir.
Ülkede yaşanacak olan sosyal huzursuzluk ve ekonomik çöküntü, Türkiye’yi bölmek isteyen terör örgütlerini harekete geçirecektir. Türkiye, tarihin hiçbir dönemde bugün olduğu kadar belirsiz bir dönem yaşamadı. Darbe dönemlerinde bile devletin kurumsal yapısı ayaktaydı ve geçici bir süre sonra demokratik düzene tekrar geçileceğini herkes biliyordu. Peki ya şimdi?
Dün Türkiye, 140 yıllık parlamenter sistemini çöpe attı. Şu an Türkiye’nin sistemi yok. 2019 a kadar sistemi olmayan bir Türkiye olacak. Yarın ne yaşayacağımızı bilmiyoruz. Gelecekte bizi ne bekliyor bilmiyoruz. Bir devlet, bu belirsizlikle ne kadar devam edebilir? Kimse net bir cevap veremez.
Sadece rejim değil, devlette kimin baş olduğu da 2019 a kadar belirsiz. Asıl şimdi devlette iki başlılık olacaktır. 
Partili olma hakkı kazanan Cumhurbaşkanı tekrar partisinin başına geçtiğinde Binali Yıldırım’ın pozisyonu ne olacaktır?
2 yıl boyunca parti başkanı olmayan bir Başbakan ile mi yönetileceğiz? Yoksa mevcut anayasaya göre tarafsız olacağına yemin ederek seçilen Cumhurbaşkanı, ettiği yemini çiğneyip partisine geri mi dönecek?
Anlayacağınız ortalık çok karışacak. Cumhurbaşkanı, partisine geri dönünde Cumhurbaşkanı kim? Başbakan kim? Belli olmayacak ve 2019 da geçerli olacak olan başkanlık, fiili olarak daha karmaşık şekilde hukuksuz olarak devam edecek.
Kısacası 2019 a kadar belirsiz, büyük kaosların, sosyal, ekonomik, siyasi krizlerin yaşanacağı bir dönem bizi bekliyor. Allah sonumuzu HAYIR etsin
TIBBIYELİ HİKMET

Bir Cevap Yazın

Pin It on Pinterest