Siyaset

Toplum Vicdanının Rahatlaması İçin Seçimler Yenilenmelidir

BU YAZIYA PUAN VER


Türk milletinin kaderini etkileyecek bir referanduma YSK nın skandal kararları sayesinde gölge düşmüştür.
YSK başkanının sandıklar açılıp oylar sayılmaya başladıktan kısa süre sonra mühürsüz oyları geçerli sayacağını açıklaması, sonuçlar açıklanmadan kafalarda soru işaretleri yarattı.
Sayım başladıktan sonra mühürsüz oyların geçerli sayılacağının açıklanmasındaki amaç nedir? Hem de bu karardan 2 saat önce mühürsüz oyların kabul edilmeyeceği açıklandığı halde 2 saat içinde ne değişti de kabul etme kararı aldınız?
İnsan, her şey oylar sayılmadan planlanmış mıydı diye düşünmeden edemiyor.  Sayım başladıktan sonra bu karar niye?
Her seçimde olduğu gibi oyların hepsi sayılıp mühürlü ve mühürsüz oylar ayrılsaydı ve seçim sonunda mühürsüz oyların sayısına göre bir karar verilse olmaz mıydı?
Böyle yapılsaydı hem mühürsüz oyların sayısı belli olurdu, hem de mühürsüz oyların sayısının seçim sonuçlarını değiştirip değiştirmeyeceğine bakılarak ona göre bir karar verilirdi. Seçim sonuçlarını değiştirecek sayıda ise Hayırın kazandığı açıklanırdı. Değilse evetin kazandığı tescillenirdi. Kimse de sonuçlara itiraz edemezdi.
Ancak YSK böyle yapmadı. Sayım başladıktan sonra mühürsüz oyların kabul edileceğini açıklayarak sayısının belirlenmesine engel oldu. Bu kararla mühürlü ve mühürsüz oylar birbirinden ayrılmadan sayıldı.
Şimdi de kaç mühürsüz oy var bilmiyoruz diyor. Tabii ki bilemezsiniz. Çünkü en baştan geçerli sayacağını kabul ettiğini açıkladınız.
Bu skandal açıklama yetmiyormuş gibi bir de “sandık görevlisinin hatası olmuşsa milletin iradesini neden yok sayalım” manasında bir açıklama yapılması seçimdeki şaibenin üstüne tüy dikmiştir.
Seçimin güvenliği, seçmenin verdiği oydan üstündür Sayın Sadi Güven.
 Seçmenin oyu her şeyden üstün ise oy pusulasına ne gerek var? Peçeteye oyumuzu yazalım. Hukuki açıdan peçete ile mühürsüz oyun farkı yoktur. İkisi de geçersizdir.
Eğer sandık görevlisinin hatası varsa, görevini ihmal eden görevliye suçunun cezası neyse verilir ama mühürsüz oy da iptal edilir. Sandık görevlisi hata yapmış vatandaşın oyu boşa gitmesin diye mühürsüz oy sayılmaz.  Çünkü güvenlik her şeyden önce gelir. Bir seçimin güvenliği tam sağlanamamışsa seçmenin iradesine de gölge düşürülmüş demektir.
Daha vahimi ise YSK başkanının bu kararı bir AKP’li yöneticinin talebiyle aldığını açıklamasıdır.
Birincisi AKP’li yetkili neden böyle bir şey talep etti? Bir hesap mı yapılmıştı?
İkincisi YSK başkanı kanunlara göre mi yoksa AKP’nin ne dediğine göre mi hareket ediyor?
Bu sorular milletin vicdanını kanatmaktadır.  Milyonlarca insanın iradesine şaibenin bulaşması, hem de devletin kaderini etkileyecek bir seçime gölge düşürülmesi asla kabul edilemez
3 yıl önce yapılan yerel seçimlerde Bitlis’te 1 mühürsüz oy için seçimi iptal eden YSK şimdi sayısı bile bilinmeyen mühürsüz oyun olduğu seçimde ne karar verecek merak konusu…
Milletin vicdanının rahatlaması için seçimlerin iptal edilmesi gerekir. Aksi takdirde bu referandum tarihe 2. Sopalı seçim olarak geçecek ve 100 yıl geçse bile milletin vicdanında kanayan bir yara olarak kalacaktır.
TIBBIYELİ HİKMET

Bir Cevap Yazın

Pin It on Pinterest