Tarih

Yobazlar Neden Atatürk Karşısında Çaresiz Kalıyorlar?

BU YAZIYA PUAN VER
B1eX7gZIQAA61Hm
Biraz empati kurmaya ne dersiniz? Kendimizi karşıt görüşün yerine koyup onların ruh hallerini anlamaya çalışsak. Bence hiç fena olmaz. Hem karşıt görüşü anlamış oluruz hem de meselelerin özüne inip olayların neden- sonuç ilişkisini daha iyi kavramış oluruz diye düşünüyorum
Kendinizi Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı bir yobaz olarak düşünün. Hayal etmesi bile kötü biliyorum ama bir an kendinizi bir yobaz olarak hayal edin. Hayatınız boyunca hurafelerle beyniniz yıkanmış, beyninizin sorgulama ve düşünme merkezi felç geçirmiş, biat kültürüyle yetiştirilmişsiniz, islamın hem barış dini  hem de dünyanın düşman olduğu bir din olduğunu düşünerek garip bir ikilem arasına sıkışıp kalmışsınız, hayalinizdeki devlet sisteminin tek güzel örneği yok ve düşman olduğunuz bir liderin yine düşman olduğunuz devletinde yaşıyorsunuz. Bu yüzden içinizde bir kin, bir eziklik var, Atatürk’e ve Cumhuriyet’e sövmeyi bir ibadet haline getirmişsiniz. Psikolojik açıdan bakınca çok hastalıklı bir durum… Bu ezilmiş, öfkeli ruh halini anlamadan yobazın kişilik yapısını anlayamayız
Bu insanları iyi analiz etmek lazım. Yüzlerine yansıyan çok derinlerden gelen öfkelerini görebilmeliyiz. Bu insanlar 90 yıldır tek bir amaç için yaşıyor. ”Atatürk ve onun kurduğu Cumhuriyeti yıkıp yerine şeriat devletini kurmak” Bu amaçlarından zerre kadar sapmadan bugüne kadar geldiler ama hala amaçlarına ulaşamadılar. Özellikle dini hassasiyeti yüksek olan bir müslüman bir ülkede Atatürk’ü ”din düşmanı” göstermeye çalıştıkları halde insanlar Atatürk’ü sevmekten vazgeçmedi. Bunun nedenlerini hiç düşündünüz mü? Dini konuda hassas olan Türk milleti neden bu kadar yoğun ”din karşıtı” propagandaya rağmen Atatürk’ten vazgeçmiyor?
Bu nedenlerin en başında yobazın cehaleti geliyor. Hiçbir konuda kapsamlı, doğru bilgiye sahip olmadan ”dedemden duydum” ”ninem öyle dedi bilmiyorum” hikayeleriyle bilgi dağarcıklarını doldurdukları için güçlü propaganda yapamıyorlar. Sözde en bilgili oldukları konuda bile yazacakları bir paragrafı geçemediği için insanları ikna etmekte güçlük çekiyorlar. Biraz tarih bilgisi  ve mantıklı, sorgulayabilen bir beyne sahip olan birisi yobazların iddialarındaki basitliği saçmalığı ilk bakışta anlıyor. İkna edebildikleri kesim ise kendileri gibi düşünemeyen, kör cahil kesimdir. Bu yüzden yobazın yalanları hiç bir zaman halkın çoğunluğu tarafından kabul görmemiştir. Her zaman azınlık bir grup olarak kalmışlardır. Ayrıca bu yalanların basitliğinin üzerine bir de yobaz yalanlarını deşifre eden Kemalist yazarları da eklersek başarı oranları çok daha düşük olacaktır.
Yobazın başarısızlığının ikinci nedeni Atatürk’ü tanımamasıdır. Atatürk’ün tarihi bir şahsiyet olduğunu kavrayamadıkları için basit argümanlarla onu yok edebileceklerini sanıyorlar. Tarihi şahsiyet Şevket Süreyya Aydemir’in ifadesine göre ‘‘tarihi bir misyon yüklenmiş ve kendi yolunu çizerek tarihteki yerini alan” kişidir. Atatürk’te her yönüyle tarihe damgasını vurmuş tarihi bir şahisiyettir. Sevseniz de sevmeseniz de yaptıklarıyla tarihe geçmiştir. Önce bunu kabul edeceksiniz. Bunu yok saymak, yok saymaya çalışmak boş bir çabadır. İstediğiniz kadar kara propaganda yapın Atatürk’ün başarıları tarihteki yerini almıştır.  ”Resmi tarih yalan söylüyor” ”Sonradan kahraman ilan edildi” safsatalarını bırakın 90 seneyi 1000 sene bile söyleseniz başarılı olamazsınız. Hele dünya tarihine geçmiş bir insan için ”hain” olduğunu iddia etmek, bu iddiayla başarılı olabileceğini düşünmek gülünç ve aciz bir durumdur. Yobaz, Atatürk’ü seçimle iktidara gelen ve yaşadığı dönemde sevilen bir politikacı olduğunu düşündüğü sürece başarısız olacaktır. İsteseniz de istemeseniz de Atatürk’ün Dünya tarihine geçmiş bir şahsiyet olduğunu kabul edeceksiniz. Kafanızı kuma gömerek sadece kendinizi kandırırsınız.
Yobazların başarısızlığındaki en önemli nedenlerden birisi de din adına ortaya attıkları iddiaların gerçekte dini kutsallığı olmamasıdır. Bu yüzden ortaya attıkları iddialar millet üzerinde etki etmiyor. Atatürk’ü ”din düşmanı” göstermek için  ortaya attıkları iddiaları sıralayalım
 
Atatürk saltanatı kaldırıp Osmanlıyı yıktı.
Atatürk şeriatı kaldırdı
Atatürk hilafeti kaldırdı
Atatürk şapka devrimi yaptı alimleri astı
Atatürk tekke ve zaviyeleri kaldırdı
Atatürk medeni kanunu getirdi
Atatürk harf devrimi yaptı 1 gecede cahil kaldık
Atatürk kuran okumayı yasakladı
Atatürk el yazılarında islama ”arapların dini” dedi
Atatürk peygamberimize ”muhammed” dedi peygamberliğini kabul etmedi
Atatürk Ayasofya’yı müze yaptı
Atatürk kurana ”gökten indiği sanılan kitap” dedi
Bu iddialar, Atatürk’ün devrimleriyle ilgili ortaya atılan kara propaganda malzemeleri. Bunların dışında bir de kişiliğine yönelik küçültücü propagandalar var. Şimdi de bunları sıralayalım
 
Atatürk çok içki içerdi ayyaştı ayık kafayla gezmezdi
Atatürk kadın düşkünüydü. Lise önlerinden kız tavlardı
Atatürk eş cinseldi erkekliği yoktu ( Hem kadın düşkünü hem eş cinsel nasıl oluyorsa artık )
Atatürk kadınların baş örtüsünü yırttı  ahlakını bozdu
Atatürk öldüğünde toprak kabul etmedi betona gömdüler
Atatürk’ün sol gözü manda gözüydü deccaldi
Atatürk’ün son sözü ”dini yok edemedik” oldu
Atatürk’ün annesi fahişeydi soyu sopu belli değildi
Atatürk yahudi dönmesiydi ( Yahudiliği hakaret olarak kullanan zihniyetin yaradılanı yaradandan ötürü severiz demesi tuhaf değil mi? )
Atatürk Sabetayist ve masondu. ( Sabetayizm ve masonluk nedir desen bilmezler. Ateist olmak zannediyorlar. Masonları dini bütün insanlar olarak düşünseler önce kendilerini mason ilan ederler merak etmeyin hem de 33. dereceden evliya mason)
Bu yalanların bir kısmı Rıza Nur’a bir kısmı da Said-i Nursi ve onu takip eden nurculara aittir. En az devrimlerle ilgili yalanları kadar komik, basit, temelsiz iddialar…. Her açıdan saldırdıkları halde neden başarılı olamıyorlar? Neden insanlar Atatürk’ten vazgeçmiyor?
Yobazların en temel hatası bu iddiaların dini olduğunu sanmasıdır. İslam ne saltanata, ne hilafete, ne şeriat rejimine, ne arap alfabesine muhtaçtır. Bunların hiçbiri dinin kutsalı değildir. Saltanat mı kutsal? Hilafet mi? Sarık cübbe mi? Alfabe mi? Hangisi kutsal? Bir şeyin kutsal olması için kaynağının kutsal olması gerekir. Bu saydıklarımın hangisinin kaynağı ilahidir? Hepsi insanın bulduğu ve hayata geçirdiği kavramlardır. Saltanatı, hilafeti insan devlet yönetiminde uyguladı, Yazı insanın buluşu, kılık kıyafet insan üretimi. Bunların hangisi dini? Hiç biri.
Diğer bir husus saydıkları sözde islami değerler her müslümanın değer verdiği şeyler değil. Her müslüman şeriatı sevecek diye bir şart yok tam tersi çoğu müslüman sevmez. Her müslüman için halifelik bir değer değildir. Her müslüman için sarık cübbe bir şey ifade etmez. Üste para versen sarık cübbe giymeyecek milyonlarca müslüman var buna yobazlar da dahil. Çünkü bu kişisel bir tercihtir zevktir.  Her müslüman arap alfabesine değer verecek değil… Bu sebeplerden dolayı iddiaları toplumda genel kabul görmüyor. İnsanlar için bir şey ifade etmiyor.
Bir diğer nedense insanların Cumhuriyetle dönüşmüş olmasıdır. Adam laik bir ülkede doğmuş şeriatı görmemiş, sarık cübbe giyilen dönemde yaşamamış, arap alfabesi bilmemesi bir eksiklik değil… Eeee senin iddiaların bu insanlar için ne ifade edebilir? Kaldı ki Atatürk’ün yaşadığı dönemde bile  ”Atatürk din düşmanıydı” propagandası ‘şeriatı görmüş yaşamış insanların üzerinde bile etkili olmamışken şimdi etkili olması mümkün değildir. Tam tersine zıt etki yapar. Çünkü insanlar yaşadığı dönemin değerleriyle yaşarlar. Gördüğü şeyleri savunurlar.Yaşadığı, alıştığı sistemi 100 sene önceki sistemle değiştirmeye kalkarsnız sert tepkiyle karşılaşırsınız.
Yobazın hatalarından birisi de Atatürk’ü sadece müslümanların sevdiğini, onların da Atatürk’ü ”müslüman” olduğu için sevdiklerini düşünmesidir.  Birincisi bu ülkede Atatürk’ü seven sadece müslümanlar değil.Örneğin Ateistler var. Bir kere burada kafadan çuvalladın. Senin propagandana hiç itibar etmeyecek üstelik senin iddialarını kabul edecek Atatürkçü ateist bir kesim var.Her  zaman da olacak.  Bunun dışında solcular var, Türkçüler var. Bu görüşte olan insanların da Atatürk’ün inancıyla, din düşmanı olup olmamasıyla ilgileri yok. Buradan da çuvalladılar mı? Geriye ne kaldı?   Muhafazakar Atatürkçüler.
İşte yobazların hedef kitlesi bu kesimdir. Muhafazakar kesimden de sadece şeriatçı düşünceye yatkın insanlar üzerinde etki edebilirler ki bu insanlar hem karakter hem de kafa yapısı olarak Atatürkçülüğe pamuk ipliğiyle bağlıdırlar.  Şeriata yatkın kesim dışında kalan normal müslümanlar için de Atatürk’ün inancı değil yaptıkları önemlidir. ”Ateist olsa da onun sayesinde şu anda özgürce ibadet edebiliyorum” diye minnet duyar. Ayrıca  bu insanlar şeriat rejimine en az ateistler kadr muhaliftirler. Yobazın islami saydığı hiç bir şeyin gözünde zerre kadar değeri yoktur. Yobazlar en çok muhafazakar Atatürkçülere sinir olur. Ezberini bozan bu durum karşısında ”sen nasıl müslümansın?” der ve hiç bir zaman  o insanların ”nasıl müslüman?” olduğunu anlayamaz. Çünkü o insanlar samimi müslümanlardır. Vefa duygusu nedir bilirler. Kendilerine yapılan hizmeti unutmazlar. Aydın düşünceye sahiptirler. En önemlisi ATATÜRK’Ü ATATÜRK OLDUĞU İÇİN SEVERLER. Sizin padişahları evliyalaştırıp sevmeniz gibi sevmezler.
Ben yobazların 1000 yıl geçse de hatalarını anlayacaklarını sanmıyorum. Beyinleri felç geçiren insanların düşünebilme yetisini tekrar kazanması mümkün değildir. Aklını şeyhine satan insanlar sadece biat etmeye programlıdır. Onlar dün nerdeyse yarın da aynı yerde, şeyhlerinin dizinin dibinde oturacaklar. Bir robot gibi şeyhinin yalanlarıyla programlanacaklar. Haklısınız sizin için ”zulüm 1923’te başladı” ama bilmediğiniz bir şey var ”Fragman bitti film yeni başlıyor…”
 
TIBBIYELİ HİKMET

Bir Cevap Yazın

Pin It on Pinterest