Tek Parti Döneminde Cami Düşmanlığı Yapıldı Yalanı
Tarihten anladığı tek şey, Atatürk ve Cumhuriyet’e iftra atmak olan yobazların, yalanlarında en çok kullandıkları unsur dindir. Cumhuriyet’in ilan edildiği günden beri Osmanlı hayaliyle yanıp tutuşan, laikliği dinsizlik sayan, Cumhuriyet’in islamı yok etmek için uydurulmuş bir proje olduğunu zanneden cahillikte nirvanaya çıkmış olan yobazlar, hem Atatürk’ün sağlığında, hem de ölümünden sonra Cumuriyet’i yok etmek, Atatürk’ü halkın gözünde küçük düşürmek için yalan üreten bir fabrika gibi çalışmışlardır. Yalanlarında en çok kullandıkları ham madde ise islamın kutsal mekanları olan camilerdir.
Cami, yobazlar için vazgeçilmez bir din sömürüsü aracıdır. Cumhuriyet tarihi yalanlarına bakarsak bir çok yalanda camilerin kullanıldığını görürüz. Cumhuriyet’in ilanından sonra camilerin yıkıldığı, ahır yapıldığı, kilit vurulduğu gibi bir çok yalan, günümüzde bile tarihçiliği yalan söylemek zanneden tarihçilerden , Başbakan’a hatta Cumhurbaşkanına kadar tekrarlanmaktadır. Bu yalanları söyleyenler, dikkatle incelenecek olursa kendi iktidarları ve itibarları için de camileri bir araç olarak kullandığını görülecektir. Yani camiler, yobazlar için hem itibar kazanmak, hem Atatürk’e iftira atmak için çok güçlü bir silahtır.
Bazısı tamamen uydurma, bazısı ise tarihi bilerek çarpıtmaktan ibaret olan bu iddialara belgelerle cevap vereceğim. Yazıyı okudukça yıllardır temcit pilavı gibi halkın önüne konulan ”Atatürk din düşmanıydı”, ”Tek parti döneminde camiler kapatıldı” iddialarının ne kadar basit, ve bu iddiaları söyleyenlerin ne kadar utanmaz yalancılar olduğuna ibretle şahit olacaksınız.
Konunun daha net anlaşılması için işgal döneminde camilerin durumundan bahsetmek istiyorum. Bugün ”Atatürk cami düşmanıydı” diyenlere verilecek en güzel cevap, işgal döneminde İngiliz ve yunan askerlerinin camilere verdiği hasardır. Eğer bugün bu ülkede camilerden hala ezan sesi duyuluyorsa Atatürk ve kahraman Türk askerlerinin sayesinde olduğunu anlamak için işgal döneminde camilere neler yapıldığını bilmek gerekiyor.
En çarpıcı örnekten başlayalım. Ayasofya’yı müze haline getirdiği için ”Atatürk Ayasofya’yı kapattı, ezan sesini susturdu” diyenler, acaba işgal döneminde İngiliz askerlerinin Ayasofya’da futbol maçı yaptığını biliyorlar mıdır?Evet yanlış okumadınız. İşgal zamanında İngiliz askerleri o kadar küstahlaşmıştır ki Ayasofya’ya bile saygı duymamışlardır.
İşgalciler Ayasofya meydanında bir futbol maçı sırasında ( Kaynak : Clarence Richard Johnson, M.A. Constantinopole to day or the Pathfinder Survey of Constantinopole, The Macmillan Company, New York 1922 s. 279)
İşgal askerlerinin saygı duymadığı tek camii Ayasofya değildir. Anadolu’da bir çok cami, Yunan askerleri tarafından yakılmış, yıkılmış harap bir hale getirilmiştir. Bu camilerden birisi de Orhan gazi kasabası camii şerifidir. Yunan ordusu tarafından yakılan camii kullanılamaz hale getirilmiştir.
Yunanlılar tarafından yakılan Orhangazi kasabası cami-i şerifi.
(Orhangazi kasabası tahminen 1000 haneli olup yunanlılar tarafından bilcümle emakini diniyye ve resmiyesiyle kamilen ihrak ve ahalinin kısmi azami katil ve imha ve eşya ve nakitleri gasb ve yağmalanmıştır.)
Orhangazi kasabasında muhterik (yanmış) bir cami-i şerif.
Orhangazi kasabasında muhterik diğer bir cami-i şerif.
Yunan ordusunun yaktığı Nasreddin Paşa Camii
Yunan ordusunun yaktığı camilerden biri de Afyon’daki Umur bey camii ya da halk arasında bilinen adıyla Paşa camiidir. İşgale karşı Afyon’da halkın direniş noktalarından biri olan Paşa camii Yunan ordusu tarafından çok ağır hasara uğratılmıştır
Afyon Umur Bey Camii (Paşa camii)
Her emperyalist işgalde olduğu gibi kurtuluş savaşı sırasında da Yunan ve İngiiz orduları insanların inançlarını, kutsal varlıklarını yok sayarak camileri yıkmış, yakmış, ağır hasarlar vermişlerdir. Cumhuriyet cami düşmanıydı diyenler bu resimlere iyi baksın. Hiç sanmıyorum ama belki biraz akılları başlarına gelir
İşgalin tüm faturasını üstlenen Cumhuriyet, Anadolu’da yakılan binlerce camiyi tamir etmek görevini de üstlenmiştir. Hem de Cumhuriyet’in ilan edilmediği, işgalin devam ettiği günlerde… 1922 yılının bakanlar kurulunun açılış konuşmasında Atatürk ‘Bu camileri yenilemek görevimizdir, Bu hizmeti nutuk atmadan, gösterişe kaçmadan, siyasete alet etmeden yerine getirelim!! demiştir ve 1 yıl içinde 126 cami tamir edilmiştir. 1 Mart 1923’te meclis açılış konuşmasında Atatürk, 1 yıl içinde yapılan imar ve tamir çalışmalarını şu şekilde ifade etmiştir :
Efendiler, geçen sene zarfında Evkaf Vekâleti mebanii diniye ve hayriye tamirat ve inşaatında oldukça mühim bir faaliyet göstermiştir. Vukubulan tamirat yekûnu memleketin muhtelif noktalarına aidolmak üzere 126 cami ve mescidi, şerif ile 31 medrese ve mektep, 22 su yolu ve çeşme, 175 akaar ve 26 hamama baliğ olmuştur. (TBMM Zabıt Cerideleri Cilt :28 D : 1 Yasama : 4 İçtima :1 s.12)
Kurtuluş savaşı sırasında başlayan camilerin tamir çalışmaları, Cumhuriyet’in ilanından sonra da devam etmiştir. 1 Nisan 1941 tarihinde yayınlanan İktisadi Yürüyüş dergisinin 32. sayısında Cumhuriyet döneminde tamir edilen camilerin listesi verilmiştir. Dergideki yazının ilk cümlesinde şu ifadeler yer almaktadır : ” En gayri müsait şartlar altında Vakıflar umum müdürlüğü abidelerimizin tamir işine 1.000.000 lira tahsis eylemiştir”.
Düşünün… 2. dünya savaşı yıllarında bile Cumhuriyet ek bütçe hazırlayarak, camilerin tamirine devam etmiştir. Soruyorum cami düşmanı dediğiniz Cumhuriyet bu mu?
1 Nisan 1941 tarihinde yayınlanan ”İktisadi Yürüyüş” dergisi
Dergide yayınlanan makalede tamir edilen, ve tamir edilecek olan camilerin isimleri şunlardır:
Devletin camileri tamir etmek için 1.000.000 lira ek bütçe ayırmasının dışında Atatürk’ün şahsi olarak yaptırdığı ve maddi yardım yaptığı camiler vardır. Bu camilerden biri Eskişehir Mihalıççık köyündeki ”Aşağı Camii” ya da ”Mihalıççık Atatürk camiidir”. Caminin hikayesi kısaca şöyledir :
Kurtuluş savaşında Atatürk’ün yanında bulunan Mihalıççıklı emir Ali Çavuş’un köyündeki cami, Eskişehir’in işgali sırasında Yunan ordusu tarafından yakılmıştır. Yakılan cami Mihalıççık’ın tek camisidir ve köy halkının maddi gücü yeni bir cami yaptırmaya yetmemiştir. Bunu öğrenen Atatürk, Mihalıççık köyüne cami yaptırılması için Emir Ali Çavuş’a 5000 lira vermiş, köyün tek camisini tekrar yaptırmıştır. Bu yüzden bugün Mihalıççık köyündeki Aşağı camiinin diğer adı Mihalıççık Atatürk Camiidir.
Atatürk’ün yardım ettiği camilerden biri de Mimar Sinan’ın ”ustalık eserim” dediği Selimiye Camiidir. Edirne’deki şiddetli kasırgadan dolayı bir çok cami hasar görmüştür. 1930 yılında Edirne’yi ziyaret eden Atatürk bir çok caminin hasarlı olduğunu görmüş ve Bayındırlık ve Vakıf müdürlerinden 3 gün içinde Edirnede hasar görmüş olan tüm camilerin isimlerini ve hasar bilançolarını rapor halinden kendisine sunmalarını istemiştir.25 Aralık 1930’da Edirne’den ayrılmasından çok kısa bir süre sonra başta Selimiye camii olmak üzere Edirne’deki tüm camiler onarılmıştır
Atatürk Selimiye camiisini gezerken (25 Aralık 1930)
Atatürk 1931 yılında Konya’yı ziyaret ettiğinde Selçuklu döneminin en ünlü eserlerinden biri olan Alaaddin camiisini de ziyaret etmiş ve camiinin restorasyonunun yapılması için 19 Şubat 1931 tarihinde İsmet İnönü’ye şu telgrafı çekmiştir :
“(Acele ve Mühimdir) Konya: 19.2.1931
Başvekalete
Son tetkik seyahatimde, muhtelif yerlerdeki müzeleri, eski sanat ve medeniyet eserlerini de gözden geçirdim.
1. İstanbul’dan başka Bursa, İzmir, Antalya, Adana ve Konya’da mevcut müzeleri gördüm. Bunlarda, şimdiye kadar bulunabilen bazı eserler muhafaza olunmakta ve kısmen de ecnebi mütehassısların yardımı ile tasnif edilmektedir. Ancak, memleketimizin hemen her tarafında emsalsiz defineler halinde yatmakta olan kadim medeniyet eserlerinin, ileride tarafımızdan meydana çıkarılacak olanların ilmi bir surette muhafaza ve tasnifleri ve geçen devirlerin sürekli ihmali yüzünden pek harap hale gelmiş olan abidelerin muhafazaları için müze müdürlüklerinde ve hafriyat işlerinde kullanılmak üzere arkeoloji mütehassıslarına kat’i lüzum vardır. Bunun için, Maarifçe harice tahsile gönderilecek talebeden bir kısmının bu şubeye tahsisinin muvafık olacağı fikrindeyim.
2. Konya’da asırlarca devam etmiş ihmaller sebebiyle büyük bir harabi içinde bulunmalarına rağmen, sekiz asır evvelki Türk medeniyetinin hakiki şaheserleri kıymettar bazı mebani vardır. Bunlardan bilhassa Karatay Medresesi, Alaaddin Camisi, Sahipata medrese, cami ve türbesi, Sırçalı Mescid ve İnce Minare, derhal ve müstacelen tamire muhtaç bir haldedir. Bu tamirin gecikmesi, bu abidelerin kamilen inhirasını mucip olacağından, evvela asker işgalinde bulunanların tahliyesinin ve kaffesinin mütehassıs zevat nezaretiyle tamirinin temin buyrulmasını rica ederim.
Gazi Mustafa Kemal”
Konya Alaaddin camii
Atatürk’ün yardım ettiği camiler arasında en ilginç ve ilgi çekici olanı Fransa’daki Paris Büyük camiidir. (Grande Mosquée de Paris). Fransa’da inşa edilen ilk camii olan Paris büyük camii, 1. Dünya savaşında Fransız ordusunda Almanlara karşı savaşırken şehit olan müslüman askerlerin anısına Fransız hükümeti tarafından yaptırılmıştır. 1922- 1926 yıllları arasında yapılan camiye Atatürk her yıl ”çorbada bizimde tuzumuz bulunsun’‘ diyerek 10.000 Frank yardımda bulunmuştur. Bu bilgiyi veren kişi Paris Camii ve Enstitüsü rektörü Abbas Bencheikh El Hocine’dir. Aynı zamanda camiinin şeref defterinde Atatürk’ün camiye maddi ve manevi desteği olduğu belirtilmektedir
Paris Büyük Camii
Paris Büyük Camii Avlusu
Tek parti döneminde camiler ahır yapıldı, kapılarına kilit vuruldu diyen Atatürk düşmanı tarih yalancılarının acaba aşağıdaki belgelere vereceği bir cevap var mı merak ediyorum. İşte Atatürk ve İnönü döneminde tamir edilmesi için para yardımı yapılan bazı camilerin isimleri ve yardım miktarları :
1- SultanAhmet camiisinin tamiratı için 30.000 lira (23 Ekim 1929)
2- İstanbul Eyüp Sultan camiisi kurşun ve sıva tamiratı için 1999 lira 70 kuruş ( 9 Aralık 1931)
3- Mesihpaşa Camii için 11,225,05 lira, Süleymaniye camii için 30,349 lira, Sultan selim camii için 17,320, 50 lira, Laleli camii için 15,160,35 lira (16 Temmuz 1936)
4- Çankırı Ulu camiinin tamiratı için 12965 lira 68 kuruş (26 Ağustos 1937)
5- Ankara Cenabi Ahmet Paşa Camiinin tamiri için 8216 lira (10 Haziran 1938)
6- Üsküdar Şemsi Paşa Camiinin tamiri için 22348 lira 16 kuruş (14 Temmuz 1938)
7-Konya İplikçi Camii için 52410 lira (25 Mart 1939)
8- Kars Sarıkamış Camii için 8000 lira (30 Mart 1939)
9-Mudurnu Yıldırım Camii için 12063 lira 60 kuruş (23 Ekim 1939)
10- Ankara Hacı Bayram Camii için ek olarak 2000 lira (10 Mayıs 1941)
11- İzmir Hisar Camii için 3500 lira ( 13 Kasım 1942)
12- İstanbul Nişantaşı Hamidiye Camii için 10.000 lira (31 Mart 1943)
13- Ankara Yenişehirde bir Cami yaptırma kurumunun kamu yararına yönelik derneklerden sayılması kararı (29 Mayıs 1947)
Bugün gösteriş için Cuma namazlarında poz verip AVM için cami yıkanlar dindar, müslüman, cami sever fakat kurtuluş savaşının en zor şartlarında 126 camiiyi tamir eden, Cumhuriyet döneminde, 2. Dünya savaşı sırasındaki sıkıntılara rağmen 1.000.000 lira ek bütçe ayırarak camileri tamir eden Atatürk ve İnönü din düşmanı öyle mi ? İsmet Paşanın da söylediği gibi ”HADİ CANIM ORDAN SEN DE”…
TIBBIYELİ HİKMET
Vatanın her köşesi imar edeilirken elbette tarihi eser ve değerlerimiz olarak görülen Camilerimizde onarılmıştır.Önyargılı gerici ve bölücü simsar zihniyetlere gerçekleri kem göze beyinlere sokarak verdiğiniz için teşekkürler…
gerici bölücü simsarların zındıkların başı tarihi gerçekler karşışında ingiliz muhipler cemiyeti yardakçılığı,emperyalist figuranlıklarına rağmen öne,önüne eğilecektir.Çünkü bu simsarların emir almak yağcılık ve yaltakçılık yapmak temel karakterleridir….
Güzel kardeşim,eline emeğine sağlık,bu araştırmaları yapmak, benim durumumdakiler için zordanda öte, bizleri aydınlatıyor, sahte müslümanlara karşıda güçlü kılıyorsun, sana ne kadar teşekkür etsek az olur, lütfen devam et, sağlıkla kal, güzel günler gör.
Teşekkür ederim. Sağ olun…
menderesin yol yapmak için yıktığı camiler ne olacak
açaba bu iki piçin dedeleri o… cocugumuydu