Artık Uyanma Zamanı…Vakit Çok Geç Olmadan…

 
Gencecik fidanlarımızı her gün teker teker kaybediyoruz. Ne için? Sakarya’da olduğu gibi düşmanla savaşırken mi? Hayır. Çanakkale’de  düşman donanmalarına ”Çanakkale geçilmez” derken mi ? Hayır. Peki neden kaybediyoruz? Neden her gün bir hiç uğruna gençlerimiz öldürülüyor? Bir kişinin iktidar hırsı yüzünden bir millet ateşe atılıyor farkında mısınız? Mesele sağ- sol meselesi değildir. Mesele parti meselesi hiç değildir. Mesele bir milletin var olma meselesidir. Artık teşhisi doğru koyalım
Sağcısı, solcusu, Türkü’Kürtü, lazı, çerkezi, sünnisi, alevisi, ateisti, yahudisi, hristiyanı hepsi bu toprağın çocuğudur bu milletin evladıdır. Öldürülen gençler bizim gençlerimiz, kapı komşumuz, mahallemizin delikanlısı, küçükken başını okşadığımız mahallemizin çocuğu, kardeşimiz, abimiz.. Bizi siyasetten önce birbirimize bağlayan değerlerimiz var. Binlerce yıllık kültürümüz var. Horasan erenlerinden Anadoluya taşıdığımız kültürümüz var. Anadolu başka bir yerdir. Anadolu demek hoşgörü demektir, saygı demektir, birlik ve beraberlik demektir, sevgi demektir, caminin, kilisenin sinagogun yan yana olması demektir. Anadolu da toprağa ne tohumu ekersen ek filizlenir sadece fitne tohumu yeşermez. Şu an  fitne tohumlarını yeşertmeye çalışıyorlar. Filizlendirmek için kanımızla suluyorlar. Biz bu duruma dur demek için ne yapıyoruz ? HİÇ Kocaman bir HİÇ
Şeyh Edebali’nin dediği gibi ”İnsanı yaşat ki devlet yaşasın”. Eğer bölünmek istemiyorsak devletimizi yaşatmak istiyorsak önce insanı yaşatmalıyız. Devletin ham maddesi insandır. İnsan olmadan devlet olmaz. Gençler olmadan da gelecek olmaz. Gençler milletin hazinesidir, oksijenidir, can damarıdır, toprağı besleyen yağmurdur, suyudur, havasıdır, nefesidir. Öldürülen her genç kaybedilen bir hazinedir, öldürülen her genç toprağın bir damla yağmur tanesinden mahrum kalmasıdır. Öldürülen her genç bir ekmeğin az üretilmesidir. Öldürülen her genç bir nefes az hava solumamızdır. Bu yüzden siyasi cinayetlerin sağı, solu, ideolojisi olmaz. Sağcının kanı ne kadar kırmızıysa solcunun kanı da o kadar kırmızı, sağcının annesi ne kadar ağlıyorsa acı çekiyorsa, solcunun annesi de o kadar ağlıyor, acı çekiyor
Bugün, ülkenin aklı başında olan insanları, bu toprağın ekmeğini yiyen suyunu içen herkes üzerine düşen görevi yapmak zorundadır. Görevimiz gençleri bu alçak siyasete yedirmemektir. Eğer bugün gençlerimize sahip çıkmazsak yarın torunlarımız bize sövecek. Ülke iç savaşa sürüklenirken siz neden bir şey yapmadınız diye suratımıza haykıracaklar.  O zaman ne cevap vereceksiniz? Ülke iç savaşa sürüklenirken biz acılarımızı bile ideolojilere göre böldük ve sadece bizden olan için üzüldük mü diyeceksiniz? Bunu diyecek yüzünüz olacak mı? Bugün öldürülen bir ülkücüydü peki yarın? Yarın da bir solcu öldürülecek ertesi gün yine ülkücü, sonra tekrar solcu… Eee buna kim dur diyecek ? Tabiki biz.. Kurtuluş için gökten bir Atatürk inmesini beklemeyin. Kurtuluş sizin içinizde, yüreğinizde, aklınızda. Eğer Atatürk İstanbul işgal edildiğinde gökten bir Fatihin inmesini bekleseydi bugün ne kendisi Atatürk olurdu ne de Cumhuriyet.. Atatürk kendisine güvendiği için Atatürk oldu. Şimdi biz de onun yaptığını yapmalı, kendimize güvenmeliyiz.
Tarih Türk milletinin esir olduğu, devletsiz kaldığı bir dönemi yazmamıştır. Eğer kendinize güveniniz yoksa tarihten güç alın. Bugün dünyada süper güç kabul edilen devletlerin hiç birinin tarihi bizimle boy ölçüşemez. Süper güç denilen Amerika’nın tarihi 250 yıldan öteye geçmez. 16. yüzyılın sonlarına kadar Rusya diye bir devlet yok. 19. yüzyılın sonuna kadar Almanya dediğin 500 küçük prenslik, İtalya desen keza aynı.. Peki ya sen? Binlerce yıllık bir geçmişin var 16 büyük imparatorluk kurmuşsun, ABD kurulduğunda 500 yıllık bir imparatorluğun var. Tarihin her döneminde baş roldesin. O halde bu eziklik psikolojisi niye ? Neden bu ülkenin geleceği olan gençlerin ölümüne yeteri kadar ses çıkarmıyoruz? Zaman sesimizi yükseltme zamanıdır. Ya bu ülkeyi birlik olup, karaya oturan gemiyi tekrar yüzdüreceğiz ya da hepimiz batacağız. Bu kirli oyundan kimse kazançlı çıkmaz. Çünkü gemi batarsa kaptan da ölür, tayfa da…
TIBBIYELİ HİKMET